top of page

ARTICLES

​A VIEW FROM SAINT STEPHENS CHURCH, Vienna, Austria 1951

A VIEW FROM SAINT STEPHENS CHURCH, Vienna, Austria 1951

Seyit Ali Ak

Gösteri Dergisi
Haziran 1983

 

Ä°lk Kadın FotoÄŸrafçılarımız

 

Biz, kadının fotoÄŸraf çekmesi bir kenara, fotoÄŸrafının çekilmesinin güç olduÄŸu 19. yüzyıldan geldik. Ä°stanbul tramvaylarında kadını erkekten ayıran kara perdenin 24 Ekim 1923’te (Cumhuriyet’in ilanından 4 gün önce) kaldırılması tutucular tarafından “kıyamet kopacak” endiÅŸesiyle karşılanmıştı. Devrin polis müdürü Sadettin Bey Vatan gazetesine bir açıklama yazarak ikna yolunu tutmuÅŸtu. Ä°lk Müslüman Türk fotoÄŸrafçılarından Mimar Hikmet KoyunoÄŸlu’nun mesleki izlenimleri de benzer koÅŸullanmaları dile getiriyor. “Ä°lk defa Müslüman hanımların rızalarını alarak fotoÄŸraflarını vitrine koydum. Tepki geldi. Vitrini kırdılar. Tehdit mektupları aldım. Bu konuda başımdan geçen bir olayı anlatmak istiyorum. Recep Peker yeni evlenmiÅŸti. Hanımıyla fotoÄŸraf çektirmeye geldi. EÅŸinin yüzünü ısrarlarımıza raÄŸmen açtıramadık. Peçeyle resim alınmaz, dedim. Güçlükle ikna ettik. Hiç unutmam ilk Cumhuriyet Balosu’nu Ankara Palas’ta yapıyoruz. Peçesini açmayan kadını açık bir elbiseyle karşımda görünce güldüm.” 1917 “Aile Kararnamesi”, 1926’da Medeni Kanun’un kabulü, 1934’te de seçme ve seçilme hakkını kazanması toplumumuzda kadını hızla gerçek yerini almaya yöneltti. ÇaÄŸdaÅŸ Türkiye’nin temeline kadınlarımız da harç koymakta gecikmedi. Kısa sürede, her konuda öncüler ortaya çıktı. “GerilmiÅŸ ve sıkıştırılmış bir yay boÅŸalıyordu” denebilir.

 

FotoÄŸrafçılık alanında da genel anlamda bize bu günleri hazırlayan kıpırdanmalar baÅŸlamıştı. Stüdyo sahibi ünlü gayri Müslim fotoÄŸrafçıların iÅŸyerleri bir bir kapanırken boÅŸlukları hızla dolduruldu. 1932’den 1951 yılına deÄŸin 63 ilde açılan 477 halkevi, fotoÄŸrafçılığın tanıtılması ve yaygınlaÅŸmasında önemli bir rol oynadı. Yazılı basınımızda görev alan sayılı foto muhabirlerimiz yurdumuzdaki olayları yansıtmayı baÅŸardılar. Bu kadronun deÄŸerli elemanlarından biri de Eleni Küreman’dır. Küreman, Istanbul 1921 doÄŸumlu olup 1945 yıllarında Vakit gazetesinde çalışmıştır. Lise öÄŸrenimi görmüÅŸ, Fransızca ve Rumca bilmektedir. Emekli Gazeteci Kartı sahibi Eleni Küreman bazıları tarafından kızlık soyadı olan Fotüyandü olarak bilinir. Basınımızda fotoÄŸraf her geçen yıl biraz daha ağırlık kazanıyordu. Ä°lk kez, 1948 Olimpiyatları’na Semih TürkdoÄŸan ile foto muhabiri Ali Ersan bu tip olaylara yeni bir sunuÅŸ biçimi kazandırmak, bol fotoÄŸrafın yer aldığı özel sayfalar hazırlayabilmek amacıyla Londra’ya gönderildiler. Yıl 1950. Sivil havacılık tarihimizde ilk defa bir yolcu uçağı düÅŸerek parçalanıyordu. Uçaktaki 11 yolcuyla 4 kiÅŸilik mürettebatı ölmüÅŸtü. Bu ilk olay Türk basınında baÅŸka bir olaya yol açıyordu. 25 Mart’ta Ankara’da olan bir olayın resimleri ilk defa olarak ertesi günü yayımlanıyor ve Ankara’dan özel ÅŸekilde getirilen fotoÄŸraflara “Her hakkı mahfuzdur” notu konuyordu. 1956’da tifdruk tekniÄŸiyle basılan Hayat Mecmuası ilk adımda fotoÄŸraf dünyamıza yeni deÄŸerler katılımını saÄŸladı. Birinci sayısında Hikmet Feridun Es’in dünyanın öbür ucu Malaya’dan yolladığı bir seri baÅŸlatıldı. Bu röportajı fotoÄŸraflarıyla zenginleÅŸtiren Semiha Es’ti. Aynı ikilinin yarattığı güzelin güzeli birçok röportaj birbirini izler. “Hayat Kongo’da”, “Hollywood Yazıları”, Semiha Es’in yazıp resimlediÄŸi “Kadın Gözüyle Tahran”...

 

Cumhuriyet tarihinde ilk kez 1950 yılında siyasi iktidar seçimle el deÄŸiÅŸtiriyordu. 2 Haziran’da 1. Menderes Kabinesi kuruldu. 25 Temmuz’da CumhurbaÅŸkanı Celal Bayar’ın baÅŸkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu Kore Savaşı’na katılmak üzere 4500 mevcutlu silahlı bir savaÅŸ birliÄŸinin BirleÅŸmiÅŸ Milletler emrine verilmesini kararlaÅŸtırdı. Kore Savaşı’na Hikmet Feridun Es ile birlikte Semiha Es’i gönderen Hürriyet gazetesi, savaşı en geniÅŸ ÅŸekilde ve bol fotoÄŸraflarla okurlarına yansıttı. 11 Kasım’da ayrıca bir Kore ilavesi verdi. Türk Birlikleri’nin 17 Ekim’de Kore’ye varışlarından itibaren adım adım ÇunÅŸano baskını, 237 ÅŸehit, 201 kayıp verdiÄŸimiz Kunuri Savaşı ve diÄŸer olayları halkımız Semiha Es’in objektifinden izledi.

 

Bu arada herkesten habersiz bir filiz yeÅŸeriyordu: Yıldız Moran. FotoÄŸraf öÄŸrenimini Ä°ngiltere’de Bloomsbury ve Ealing Technical College’de yapan Moran Vlckers’in yanında portre üzerine staj yapar, kiÅŸisel sergiler açar. Old Vic (Shakespeare) Tiyatrosu fotoÄŸrafçılığı yapmak üzere kolları sıvar. Moran bir sohbet sırasında bize ÅŸunları anlattı: “Dayım Mazhar Åževket Ä°pÅŸiroÄŸlu’nun teÅŸvikiyle fotoÄŸrafçılığa baÅŸladım. Kendi olanaklarımla Ä°ngiltere’ye öÄŸrenime gittim. 1953–54 yıllarında Londra Camera Club’den stüdyo kiralayarak 7 sterline portre fotoÄŸrafları çektim. Yurda döndüÄŸümde iÅŸ sahası yoktu. Kallavi Sokak’ta Adalet Cimcoz’un yardımıyla bir portre ve peyzaj stüdyosu açtım. 1962 sonbaharına deÄŸin bu çalışmam devam etti. Aynı yıl ÅŸair Özdemir Asaf’la evlendim.” Moran’ın Londra, Helen Graham House ve Cambridge Christ College’de açtığı kiÅŸisel sergilerini soluk soluÄŸa yurtiçi sergileri izler. Ä°lk sergisini Kallavi Sokak’taki stüdyosunda açmıştır (1955). Ayrıca 1970, 1971, 1974 ve 1976 yıllarında “retrospektif” sergileri olmuÅŸtur.

 

1981 yılında kaybettiÄŸimiz Özdemir Asaf bir yazısında Moran’ın fotoÄŸraflarını anlatıyor: “Yıldız Moran, insanın yüzünden kalkıp doÄŸanın açılarına, portre planından sinema görüntüsüne kadar uzanırken, sanatçı kiÅŸiliÄŸini bunları bilerek kazanmıştır. Bütün yönleriyle insan ve doÄŸa onun fotoÄŸraflarında engin bir kaynaÅŸmanın serüvenini bize iletmekte.”

 

Bir baÅŸka kadın sanatçımız Afife Bilek ise 1954 yılında Ä°stanbul Belediyesi Åžehir Galerisi’nde sergilediÄŸi 52 eseriyle fotoÄŸrafa merhaba, diyor.

 

Günün gazete koleksiyonlarında Bilek için “konuyu seçme ve iÅŸlemede olduÄŸu kadar sahnelerin sınırlanmasında da ustalık görülmektedir” benzeri yazılar görüyoruz. Sanatçımız yaÅŸamını matbaacılık ve reklam fotoÄŸrafçılığı yaparak sürdürmektedir. ÇaÄŸdaÅŸ FotoÄŸrafı Sanatı (Ä°stanbul, 1977) adlı kitabın yazarı Güler Ertan 1963’te DTGSYO’nun Grafik Sanatlar Bölümü’nden mezun oldu. Ä°ki kiÅŸisel sergi gerçekleÅŸtirdikten sonra burs alarak 1968’de Viyana’ya gitti. Toplam on bir fotoÄŸraf sergisi açtı. FotoÄŸraf üzerine tez yazarak kariyere giren ilk kadın fotoÄŸrafçımız Ertan, halen yeni adıyla MÜGSF’de öÄŸretim üyesidir.

 

Selmin BaÅŸak 1934 Ä°zmir doÄŸumlu. Dame de Sion’da okuduktan sonra DGSA Ä°ç Mimari Bölümü’nden mezun olmuÅŸ, 1958 yılında ise Sorbon Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümünü bitirmiÅŸtir. Paris’te Techniques Architecture dergisinin 4 yıl baÅŸyazar yardımcılığını yaptı. Birçok kiÅŸisel serginin yanı sıra Bodrum adlı mimari bir kitabı fotoÄŸrafladı. 1979’da göçerlerle ilgili bir filmin hafızalardan silinmesi olanaksız set fotoÄŸraflarını çekti. 1965’te Türkiye Milli Talebe Federasyonu’nun 10. Uluslarası Kültür ÅženliÄŸi programında yer alan fotoÄŸraf sergisine iki fotoÄŸrafıyla katılan Sevgi Evcim’le karşılaşıyoruz. 26 AÄŸustos tarihli Kim dergisinin sanat sayfasına ÅŸu not düÅŸülmüÅŸ: “... Yavuz Evcim ve Sevgi Evcim ise daha yeni birer isim olarak 31 resimlik düzen içinde aksamadan yerlerini alabilmiÅŸlerdir.” Sevgi Evcim, Amerikan Koleji ve Ä°stanbul Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü’nde öÄŸrenim gördü.

 

Son olarak bir kez daha Yıldız Moran’a dönmek gereksinimi duyuyoruz. Söylediklerine katılmamak elde deÄŸil. “Tüm sanat dallarında olduÄŸu gibi fotoÄŸraf da acımasız… Düzeyini korumak için çok büyük bir çaba gerekiyor. Ä°ÅŸlerinizdeki rengi evrensele ve her zaman geçerli kavramlara baÄŸlayamadığınız sürece baÅŸarıya ulaşılamaz. FotoÄŸraf insanın 24 saatini alan bir uÄŸraÅŸtır. DüÅŸünecek, tasarlayacak, elinizdeki araca uygulayacaksınız. Onun pratik yöntemini bulacak, geliÅŸmelere hâkim olacaksınız. Türkiye’de yokluklar içinde çalışan fotoÄŸrafçı bir tür cambazdır.” Her ÅŸeye raÄŸmen duygu yönünden elle tutulur bir canlılığın, içerik zenginliÄŸinin, teknik baÅŸarının doruklarında bulunan kadın fotoÄŸrafçılarımız yaÅŸadıkları çağın bilincinde topluma karşı üstlendikleri görevi her zaman baÅŸarıyla yerine getirmiÅŸlerdir.

 

Seyit Ali Ak

Haziran 1983

​

​

© 2015 - 2025 Yıldız V. Moran Archive

bottom of page